Tarımsal üretimde birim alandan daha fazla ve kaliteli verim almak amacıyla gerek üretim tekniklerinde gerekse makineli tarımda tarımsal faaliyetlerin önemli ivme kazandığı bilinmektedir. Verim artışının sürdürülebilirliği ise ancak doğaya zarar vermeyecek şekilde eldeki kaynakların bilinçli olarak kullanılması ile mümkündür. Bu kapsamda, hububat tarımında hasadı takiben toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısına ve çevreye vereceği zarar göz önüne alınarak, anız yakılmasının önlenmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Çiftçilerimiz, toprak işleme ve ekim kolaylığı sağlaması, zaman ve enerji tasarrufu, hastalık ve zararlılarla mücadeleye imkan sağlaması, doğrudan ekim veya en az toprak işleme gibi geliştirilmiş toprak işleme yöntemlerinde karşılaşılan sorunlardan kurtulmak, küldeki mineral besin elementlerinden yararlanmak, yüksek verim beklentisi, hasat sonrası hemen diğer bir ürünün ekimine geçilecek ise mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını temin etmek, anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmasının önüne geçmek, anızın çok kolay, çabuk ve masrafsız yok edilmesi gerekçeleri ile anızı yakmaktadır. Oysa modern tarım tekniğinde anızı yakmak son derece yanlış bir yöntemdir. Anız yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafi etmek mümkün değildir.
Günümüzde anız yakmanın görünen en büyük zararı, orman yangınlarına neden olmasıdır. Ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları bu bakımdan büyük riskler taşımaktadır. Ülkemizde her yıl anız yangınları ile yakılan ve canlılar için yaşam kaynağı olan oksijen üreticisi binlerce dönüm ormanımız yanarak kül olmaktadır.
Anız yakılmasının engellenmesi ile, tarım topraklarında faydalı mikroorganizmaların ölmesinin engellenmesi, toprak erozyonu ve verim kaybı gibi olumsuzlukların ortadan kaldırılması, çevredeki ağaç, çalı ve toprak üstü canlılarla, henüz hasat edilmemiş tarladaki ürünlere zarar verilmemesi, havanın kirlenmemesi, anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarının ölmelerine ve doğal dengenin bozulmasına engel olunması ve arazi üzerinde bulunan enerji iletim ve haberleşme hatlarının zarar görmelerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Buğday, Arpa, Çavdar, Yulaf vb ekili alanlarda hasat yapıldıktan sonra arta kalan Anızların Yakılması Isparta İli Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonunun aldığı karar ve Isparta Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 2017/1 sayılı Anız Yangınlarının Önlenmesi konulu Valilik Tebliği doğrultusunda kesinlikle yasaklanmıştır. Ormanlara 4 km mesafede ve 6831 sayılı Orman Kanunu 31 ve 32. Maddeleri kapsamına giren Köy hudutları içinde anız ve benzeri bitki örtüsünü yakanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis (110-2) ve adli para cezası ile cezalandırılacağı, ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunun 20. maddesinin l. bendi gereğince ''Bu kanunun ek-l. maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 42.44 TL idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza 5 kat artırılır'' hükmü uygulanmaktadır.